Bu Blogda Ara

29 Haziran 2011 Çarşamba

KUSURA BAKMAYIN




Kusura bakmayın sevdalarım, hiçbirinize yaranamadım.
Kimi zaman ben bıraktım, kimi zamanda tutunamadım.
Zihnimi kemirmedi hiç bir zaman kelimeler
Ne düşündüm ne de dur duraksız yazdım.

Şekil vermedim balçıktan heykellere..
Hep hazır biblolara taptım.
Seni tanımadan önce diye başlamadı cümlelerim...
Önceden de şimdi de pervasızdım.

Kaçamak saatler kovalamadım sevdalarıma...
Hep uzun zamanlara yaydım.
Hiç hasret çekmedim vuslat akşamlarına...
hesaplamadan geçen, bir parça ömre saydım.


Altta kalır sanma eziyet çekmez nefsim...
Hep ben yüzsüzdüm hep ben kaçtım.
Şekil vermedim nazik ellerimle hiç bir heykele
Hep hazır biblolara taptım...

3 Haziran 2011 Cuma

SENİ UNUTTUM



Boş bir günün ardından inime geri dönmenin mutluluğu içindeyim. Bir günden daha kurtulmanın verdiği bir zafer sarhoşluğu var üzerimde. Bu günü de bitirdim. Zaferin altın tacı var kafamda. Kazandığım savaşların yanına bunu da ekliyorum bu gece.
Aklımın ucundan bile geçmiyorsun artık. Bugün de unuttum seni. Hayatın meşguliyetlerine sattım sana olan aşkımı. Seni seviyorum dememe özgürlüğümü kullandım bugünde.

Karma karışık saçma sapan yaşanan vebalı bir günü daha bitirdim sağ salim. Kazandım bir günü daha kalleş zamandan. Ölüme giden yolda bir kilometre daha.
Çok çalıştım bugün yalan dünyaya oyuncak oldum. Tam istediğin gibi. Seni unuttum bugün, hayalin olmadan geçirdim tüm günümü.
Kalabalıkta boğuldum bugün. Etrafta bir çok kibir ve günah budalasıyla. Buruşmuş yüzlerinden hayata dair çıkarımlar okudum çoğunun. Sevmeyi unutmuş bir grup et yığınına tanık oldum yine. Tek dertleri işkembelerinde biriken boka yenilerini eklemek olan.
Bende katıldım aralarına. Olabildiğince yedim bugün de dünya nimeti denen haramlardan. Ne oldu bilmiyorum ama unuttum bugün seni. Gözlerinde kaybolduğum o saçma günlerin hatırasına inat kalleşlik yaptım bugün. İşe güce verdim kendimi ve sana rağmen unuttum seni.